Ana içeriğe atla

Son Denge – 2. Bölüm: Görünmeyen Gücün Ritmi


 

Şehirdeki kalabalık ve modern yaşamın karmaşası içinde, Mert ve Ozan, ikiz olmalarının getirdiği özel bağ sayesinde birbirlerinin hareketlerini adeta birer düşünce gibi anlayarak yaşıyorlardı. Yıllardır paylaştıkları sırlarla, hem eğlenceli hem de sessiz bir hayat sürüyorlardı. Her şey çok doğal görünse de, içlerinde sakladıkları sırlar hiçbir zaman kimseyle paylaşılmadı.

Halı saha maçları, ikilinin en sevdiği aktiviteydi. Bugün, mahalleden arkadaşlarıyla yine maç yapacaklardı. Mert, ince yapısı ve zekâsıyla oyunun stratejisini belirleyen bir liderdi; Ozan ise sezgileri sayesinde her zaman bir adım öndeydi. Sahada, topun gideceği yönü ve rakiplerinin hareketlerini adeta önceden sezebiliyordu.

Maç başlamadan önce Burak, şaka yollu Mert'e şöyle takıldı:
"Yahu, geçen hafta kalede iki gol yemiştin, bu hafta biraz toparla!"

Mert gülümsedi; o sırada Ozan, ona doğru eğilerek hafifçe fısıldadı:
"Sen ona topu bir kere bile geçirirsen, zaten şaşırırım."

Mert, gözlerinde bir parıltı belirerek cevap verdi:
"Hazır mısın? Bugün şov yapıyoruz!"

İlk düdük çaldığında, maçın temposu hızla yükseldi. Mert, sahada her oyuncunun nerede olduğunu anında hesaplayarak doğru pasları veriyor; Ozan ise rakip takımın oyuncularını sezgisel bir şekilde izleyip topu defalarca kesiyordu. Takım arkadaşları gülerek şöyle dediler:
"Siz nasıl bir şeysiniz? Her şey sanki önceden planlanmış gibi!"

Mert sade bir ifadeyle, "Hızlı düşünmek ve anında hareket etmek lazım," diye yanıtladı.

Bir an için rakip takım kaptanı, topu Ozan’a doğru atmaya çalıştı; ancak Ozan, top havadayken hemen kesip Mert'e doğru fırlattı. Mert de topu, ustalıkla ağlara gönderdi.

"Bir dahaki sefere biraz daha çaba harcasanız iyi olur," dedi gülümseyerek.

Burak, "Çabayla olmaz, sizde bir şans var," diye ekledi.
İkizler birbirlerine bakıp hafifçe gülümsediler.

Maçın sonunda, soyunma odasına geçtiklerinde arkadaşları yine takılmaya başladılar:
"Ozan, senin o altıncı hissin neymiş? Hangi gezegenden geldin?"

Ozan gülerek, "Bir kurs var ama fiyatı biraz yüksek," dedi.
Herkes kahkahalarla gülmeye devam etti.

Soyunma odasından çıktıktan sonra eve doğru yürürken, Mert ve Ozan sahip oldukları güç üzerine konuştular.
"Sence bugün biraz fazla dikkat çekmedik mi?" diye sordu Mert.
"Sanmıyorum," diye yanıtladı Ozan. "Bize hep aynı gözle bakıyorlar; her şey yolunda."
"Umarım bu sır sadece bizim aramızda kalır," dedi Mert.
İkisi de aynı anda gülümsedi; bu sır, sadece birbirlerine ait özel bir bağdı.

Şehirdeki sıradan bir gün, ikilinin taşıdığı olağanüstü gücün farkındalığıyla sona erdi. Ancak bu huzur geçiciydi. Yeni bir şeyler bekliyordu, fakat ne olacağını kimse bilmiyordu. İkizler, her zaman olduğu gibi sırlarının gölgesinde yaşamaya devam ettiler; yine de içlerinde, bir şeylerin değişmek üzere olduğuna dair bir his vardı.

Yorumlar

  1. Çocukken izlediğim tsubasa çizgi filmi hızlıca gözümün önünden geçti. Yazan ellerin dert görmesin, yeni seriyi bekliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. Evet biraz Tsubasa gibi olmuş :) hikayenin devamı en kısa sürede yayınlanacaktır.

      Sil

Yorum Gönder