"Aşk, insanlığa verilen en ağır cezadır," dedi. Gözlerindeki derin hüzünle bana baktı. "Ben de... Ben de senin gibi aşk acısı çekiyorum. Ben de birinden hoşlanıyorum," diye ekledi ve sustu.
Ben de sustum. O an, sessizlik bizi içine aldı; karanlık her yanımı sardı. Gece ile gündüz yer değiştirdi, gecem sabah oldu, sabahım geceye dönüştü. Günler, haftalar ve hatta yıllar akıp geçti. Unutmamak için yemin etmiş gibiydim. Herkes unuttu, ama ben hayaline tutundum.
Onun hayaliyle yaşadım, hayaliyle nefes aldım ve hayaliyle öldüm. Umudum hep vardı, beni ayakta tutan tek şeydi. Bu yüzden bekledim, sabırla ve inatla. Ta ki umutlarım birer birer solana, ben de içimdeki karanlıkta kaybolana kadar.
Kırık dökük bir hayalin içinden dünyayı izliyorum. Dünyanın benden silindiği gibi, ben de kendimi dünyadan kazımışım. Geri dönmeye çalışıyorum, ama dönmek ne mümkün... Yaralarım kapanır gibi, ama tam anlamıyla iyileşmiyor. Sorun değil. Beni ben yapanın o yaralar olduğunu biliyorum.
Yıllar yıllar öncesine dayanan bir masaldı bu. Sadece bir masal. Başı belli, sonu belirsiz; bir türlü tamamlanamayan, aklı karışmış bir masal...
Başlangıçta, çocuk kızı bir anlığına dahi görebilmek için her şeyi yapardı. Onun sesini duymak için dünyayı susturur, konuştuğu anda içindeki depremlerle savrulurdu. Bakışları yangınlar çıkarır, ama kız bunları hiç bilmezdi. Masaldı sonuçta... Tâ ki o ana kadar.
O an, tüm umutların birer birer yıkıldığı andı. Yaşamın son bulup bitkisel bir hayata dönüştüğü o sessiz çöküş anıydı. Masal bu ya, bir taraf hüzünle boğuşurken, diğer taraf gülümsemeyi sürdürüyordu. Olsun... Belki de geç kalınmış bir cezanın yansımasıydı.
Olsun... Tren ne zaman gitti, hiç bilmiyorum. Sadece bir masaldı işte, ama içimde hâlâ bitmeyen bir yangın var.
Kırık dökük bir hayalin içinden dünyayı izliyorum. Dünyanın benden silindiği gibi, ben de kendimi dünyadan kazımışım. Geri dönmeye çalışıyorum, ama dönmek ne mümkün... Yaralarım kapanır gibi, ama tam anlamıyla iyileşmiyor. Sorun değil. Beni ben yapanın o yaralar olduğunu biliyorum.
Artık acı hissetmiyorum. Kanamıyorum, mesela. Gözyaşlarım gecelere eşlik etmiyor artık. Geceleri uyuyabiliyorum bile. Ama kalbimde hâlâ tek kişiyim; yalnızlık, o tanıdık misafir, hep orada. Sığınmışım yüreğimdeki yalnızlık meydanına. Bu meydanın tek hükümdarı olmuşum; sessiz, ama kudretli bir krallık kurmuşum.
Kapılarını açtım buranın; ara sıra dostlar geliyor ziyaretime. Kahkahalar yükseliyor, meydan dolup taşıyor bazen. Ama gece olunca, herkes çekiliyor kendi köşesine. Ve ben yine meydanın tam ortasında tek başıma kalıyorum...
Belki de bu meydan, insanın kendisiyle yüzleştiği yer.
Burada, yalnızlıkta bir huzur var. Burası benim sığınağım.
Tek olmayı da seviyorum ben :)
YanıtlaSilAslında şarkılar bizi yalnız bırakmıyor. Onlar olmasa herhalde yapayalnız bir nesil olacak.. :)
SilUğur, dağladın içimi yine. Aşk, insana verilen bir nimetti aslında. Ama medeniyet onu felç etti. Yine de mücadeleci olup yaşamak gerek. Diğer türlü mutsuz hissederiz hep. İnşallah dengin ve senin gibi derin düşünen biri olmasa da teğetinden geçecek biri olur hayatında. Umut her şeyin ilacı. Sevgiyle oğlum. Güzel bir yazıydı.
YanıtlaSilBen demedin abla o dedi. :) Mutsuzluğun kapısnı kapattım ben, arada bir aralansada rüzgardan etkilemiyor. Anlık gelip geçiyir. Dileklerin içinse teşekkür ederim.
SilBunu başarabilmekte çok güzel bence Uğur. Yani kapıyı kapatman ve rüzgardan etkilenmemen. Mutluluğun hep daim olsun ve rüzgarlar seni etkilemesin inşallah. Önünde uzun yıllar var, bu uzun yıllar içinde yeni masallar yazman dileğimle
Sil6 sene öncs bir ateş yandı koru gitsede sıcaklığını aynen korumaya devam ediyir. Due bakalım ilerleyen zamanlarda ne olacak. Ama hayat akmaya devam edecek o kesin. Güzel dileklerin için ayrıca teşekkür ediyorum.
SilDuygu dolu bir paylaşım olmuş. Kaleminize, yüreğinize sağlık...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilEtkileyici bir paylaşım olmuş Uğur.Kalemine, yüreğine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilAşkla ilgili çok bir şey diyemem de sevgi daha makbul bana göre Aşk kadını değilim ben :)
YanıtlaSilAşkı da o dedi aslında. Benim tabirimle yüreğinde yanarak büyüyen bur sevda ateşiydi.. :)
SilMerhaba, Blog Atlası'nda blog sayfanızdan kısaca bahsettim. Bilgi vermek istedim. Bu adresten ulaşabilirsiniz: http://blog-atlasi.blogspot.com.tr/2016/09/yalnizlik-meydani.html
YanıtlaSilKolay gelsin.