Susuyorum!
Buralardan uzaklaşıyorum,
Sessizce, kaybolmuş bir aydınlığa doğru.
Belki de amacım bu,
Kendimi yeniden bulmak,
Ve sahiplenmek kim bilir?
Düşünüyorum!
Ama içim boş,
Sadece karanlık ve kirli oyunları var kafamda.
Bu hayata mecbur değilken,
Sevmek için yaşamak,
Gerçekten mümkün mü?
Aydınlık ve karanlık kesişiyor,
Bir nokta, en bulanık haliyle.
Başka bir alem,
Başka bir şey,
Kendim gibi,
Acımasız ama bir o kadar merhametli.
Anlatamıyorum!
Susuyorum, çünkü içimden bir şeyler dökülmüyor.
Oysa konuşmak gerek,
Haykırmak gökyüzüne kadar.
Ama yine de anlatamıyorum,
Savunmasızken bile kendimi,
Oymalı tahta gibi,
Hissiz ama hoş,
Biraz tozlu belki.
İnsanlar görüyorum,
Birbirinden bağımsız,
Sesleri kulaklarımda,
Aynı düşünceler ama akılsız.
İçlerinde bir şey var,
Derinlerinde,
En karanlık ateş,
Kalpleri yakar,
Masumiyetin verdiği güçle.
Sevmek için yaşatacak bir kadın çıkar karşına belki. Iste o zaman gerçekliği tecrübe ederek sorgulayabilir insan.
YanıtlaSilÇıktığı gibi ortadan kayboldu zaten. :) Çok eski muhabbetler kurcalamaya gelmez.
SilNe kadar derin yazmışsınız ilk kez okuyorum yazınızı. Gerçekten defalarca okunmalı. Kaleminize sağlık. Oysa konuşmak gerekli. Sevgiler.
YanıtlaSilbu yorumunuz için çok teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiniz. Diğer yazılarıma da göz atmayı unutmayın sakın. :)
Sil