Bir yıldırım sesi ile irkilen adam pişman oluyor evden çıktığına. Önce bir duruyor ve gideceği yöne bakıyor. Ani bir dönüş yapıyor ve öylece yerinde kalakalıyor gördüğü karşısında. Bir çift göz. Sadece göz. Soğuk mavi ve parlak bir göz. Acı duyuyor önce. Sonra acının geldiği yere bakıyor ve gördüğü şey vücuduna saplanmış değişik oymalı bir bıçak. Ölümün geleceğini biliyordu fakat bu kadar erken olabileceğini tahmin etmiyordu adam. Hayatı burada artık son bulmuştu. Hiç bir şey fayda değildi. Dehşetle ölümün gözlerine o soğuk ve donuk gözlerine bakıyor kararan gözleriyle. Yere yığıldığında ise sadece karanlık...
Başlangıcı olan her şeyin bir sonu vardır diye düşündüm. Yani haliyle bir ortası da olması lazım. Giriş, gelişme ve sonuç olarak yaşamıyor muyuz hayatımızı? Doğduk, yaşıyoruz ve öleceğiz. Uzun zamandır bir fikir kafamda kök salmışken bende bir başlangıç yapayım dedim. Sonuçta başlangıç çizgisinden bir adım ileri attım. Bitiş çizgisine varır mıyım? Gelişmeyi atlarsak direk sonuca ulaşırız :).
Devamı kısa sürede gelecektir buna emin olabilirsiniz. Fakat ne zaman gelir bilmiyorum ama başlangıcın unutulmadan gelmesi dileği ile diyorum. Herkese keyifli günler diliyorum.
Tebrik ederim. Kesinlikle doğru karar :) Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Ben de devamını bekliyorum bakalım neler olacak. :))
SilBaşlayınca gerisi de gelir zaten :)
YanıtlaSilUmarım öyle olur. Yazarken kayboluyorum çünkü. Kafamdaki her şey bir an yok oluyor. Ama sonuçta başladım ve bu sorumlulukla yazmaya devam edeceğim. :)
SilŞairlikten hikayeciliğe, harika :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim abi kendimi bi denemek istedim. Başarabilirim inşallah. :)
Silhaydii bakalım, hayırlı olur umarım :)
YanıtlaSilBaşlamışsın :) Alkışşşş :) Güzel başlangıçların olsun...
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Umarım beğenilir.. :)
Sil