tag:blogger.com,1999:blog-35410462210765848702024-03-22T04:25:17.523+03:00Yalnızlık MeydanıKafamın içinde konuşan benimle kavga eden ve beni üzen benin kaleminden çıkan yazılar. Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.comBlogger83125tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-55213354617884282892021-08-05T04:52:00.006+03:002021-08-05T05:13:38.971+03:00Bendeki Sana Hasret Ben<blockquote>Sıcak bir gün doğumunda
Sen, yine aynı yerinde,
Kalbimde ve zihnimde
Kimsenin görmediği, yalnız senin görüp
Hissedebildiğin yerde bekliyordum.
Seni yaşatmak için yaşıyorum,
Sırf sen ölme diye.
Biliyorum ki son nefesime dek
Hep benimsin, benimlesin.
Güneş şimdi daha da bir kendini gösteriyor.
Bende hasretin öyle bir büyüdü ki.
Aslında bir an önce yanına gelmek kavuşmak istiyorum.
Ama sen varsın içimde,
Seni yaşatmalıyım kendimde.
Gün batımındaydık seninle ve derken güneşim battı
Karanlığa bulandı hayatım.
Ancak şunu unutmuştum;
Gecenin en karanlık anı
Güneşin doğmaya en yakın olduğu andır.
Ve yıllar geçse de her gün doğumunda bunu görüyorum.
Sen benimsin, benimlesin.
Merhaba sevdiğim,
Üzgünüm seni daha fazla yaşatamadım.
Ama artık sana kavuştum ve bu yüzden çok mutluyum.
Beraber yaşayacağımız bir sonsuz var şimdi önümüzde
Beraber yaşayacağımız güzel günler var şimdi önümüzde.
Merhaba sevdiğim,
Sakın üzülme çünkü yanımdasın artık.
Her zaman mutlu ol,
Beraber yaşayacağımız bir sonsuz var şimdi önümüzde
Beraber yaşayacağımız güzel günler var şimdi önümüzde.
Elveda dünya
Yaratanın vaadi idi bu kavuşma
Ölüm bir son değil yeni bir başlangıçtır
Her nefeste bu anı düşledim,
Son nefisimi verene dek her surette seni gördüm
Son gelmişti suretinde.
Elveda acılarla dolu fani dünya.
Artık biz tam olduk, tamam olduk.
Ne bir geri dönüş olacak ne de yitiş.
Kıyamete dek gülistanda susayıp vakti gelince sonsuzluğunu içeceğiz.
Her nefeste bu anı düşledim,
Son nefisimi verene dek her surette seni gördüm.
Son gelmişti suretinde.
<strike></strike>
</blockquote>Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-90850738611441730962020-09-14T03:25:00.003+03:002020-09-14T03:25:25.629+03:00Arafo kadar çok bilinmezdeyim ki nasıl anlatılır bilmiyorum
ne olur sende sevmiş ol beni o koca yüreğinle
o kadar çok isterim ki bunu ama anlatamam.
o kadar çok yoruldum ki artık duramam ayakta.
ellerimden tut kaldır beni mesela ömürlük ol.
sende sevmiş ol beni mesela.
olmaz deme bana bir ışık yak bir ümit ver.
leylanın mecnuna yaptığını yapma bana
iyi olmadığın zamanlarda beni iste mesela yanında..
hislerini bana söyle mesela, saklama benden
acıtıyor canımı bu, sana söyleyemesemde.
ne yapayım bende şiire vuruyorum kendimi işte.
o zaman hafifliyorum biraz seni kelimelere saklayarak.Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-91934528315171749962020-04-05T02:38:00.001+03:002020-04-05T11:41:46.289+03:00Kendi İç SavaşımMerhaba dostlar. Epey zaman oldu yazmayalı. Çokça taslak hazırlamışim oysaki yazıp yazıp yayinlamadiklarim. İnsan içinden küfürler ederken kaleminden ne senle iyi şeyler çıkabilir ki. Bana gelen yorumlarda hep karanlık olduğumdan yazdıklarımın iç kararttigindan sen vuruluyordu. Öyleydi cidden içim zifir karanlıktı. Hep yalnızlıktan şikayet etmiştim ama asıl olay aslında yalnizligi sevdiğimden miş en son onu anladım. Birini sevmiştim ona aşık olmuştum. Hatta o kadar çok sevmiştim ki sevinçten adına şiir hatta şiiri de bir dostumdan rica edip şarkıya cevirmistim. Hala dinlerim o şarkıyı gözümün nemini aldirmayarak. Neyse çok sevmek ise yaramadı maalesef. Olmadı olduramadik. Ben onu düşünürken kendimi bir başka kadının kollarında buldum parmagimizda yüzükler. Sahip çıktım ona kendimden çok ama o da olmadı. Benim ona gösterdiğim değeri o bana gösteremedi. Ya da ben hazır değildim bilmiyorum ama yapamadım işte. Kafamın içinde dünya durmuş dic bir şeye hukmedemiyor, olaylar benim kontrolünden çıkmıştı. Artık ben ben degildim. Düşüncelerim le çok zıtlıklar yaşıyordum. En sonunda dayanamadım. O da bitti. Hayat ya. Adına şarkı yazdığım kadın çıktı çok sonra karşıma yine. Yüzüme yüzüme vurdu bagzi şeyleri biraz konuşup sertleşip hal hatırdan sonra. Yüzüm kalmadı artık ona da bakmaya konuşmaya yazmaya. Şarkıyı dinlemeye o yazdığım şiiri okumaya bile cesaretim kalmadı artık. Buraya da yazamaz içimi dokemez olmuştum zaten ki kendimi tamamen salmış nereye gittiğini bilmeyen su akar yolunu bulur hesabı hayatın içinde yürüyüp duruyordum sallana sallana bir sarhoş gibi. Kâh kafamı güzel yapıyor unutuyordum bir müddet yaşadığım onca seyi kâh ise veriyirdum kendimi çalışıp unutuyordum yine.<br />
<br />
Sonradan anladım yine ben kendime bile tahammül edemiyorum. Bir başkasına nasıl tahammül edeceğim. Herkese karşı bir muhalefetim. Ona buna şuna suna farketmez. Başkalarının düşüncesi ve görüşü yanlış ti hep benim gözümde gel ben dogruydum. İzlediğim yol yöntem hep bendim. Kendimi hep birilerine bir şeyleri ispat etmeye çalışırken buluyordum. Çok utanç verici bir şey bana göre. Yaptığım her işin mükemmel olup olmadığını teyit aliyordum. Kötü yoruma tahammülüm yoktu biri yaptığım işi kotuledigi zaman sen ne anlarsın kar başlıyordu. Bazen sesimi yukseltiyor tartışmaya giriyordum insanlarla sırf kendi düşüncemi benimsetmek icin. Bir başkasının fikri düşüncesi hiç umrumda degildi.<br />
<br />
Farkettim evet. Çok geç oldu farkettim. Mesela bu yazdığım yazı hiç bir kalıba sığmayan saçma sapan cümleler toplulugu. Bir sürü yazım hatası anlam bozukluğu barındıran igrenc bir yazı. Kendimi anlatıyorum sözde ama kendimi anlatmayı bile beceremiyorum. Yazdığını sanıyorum bir şeyleri ama yazamıyorum.<br />
<br />
Umrumda değil diyorum herkese ama öyle bir unrumdaki mesela senin bu yazıyı beğenip begenmemen. Begenmeni istiyorum ama umrumda değilmiş gibi davranıyorum ki ne iki yüzlülük bu. İçimdeki ben ile size gösterdiğim ben ne kodar çok zor birbirine bir bilseniz suratıma bile bakmazsiniz. Tabi bu sizin için önemliyse(!)Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-48112819188726111792018-09-09T17:36:00.002+03:002018-09-09T17:36:33.747+03:00Kafeste ki Özgürlük<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMMIcQ6G6JfwfpFBC8Md-w7xka8CWOYdqRzBU_Y8TUnm_SOwkojy3JnoC2X8S6JPTh0AT1fk3IP-JZfHuMmRlgHB98j_ERqYmUbbs1DFYfljmnOFBw1XtmBPqTbZcBrdtwfVibw8xvVz8/s1600/fantasy-2750995_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="905" data-original-width="1600" height="226" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMMIcQ6G6JfwfpFBC8Md-w7xka8CWOYdqRzBU_Y8TUnm_SOwkojy3JnoC2X8S6JPTh0AT1fk3IP-JZfHuMmRlgHB98j_ERqYmUbbs1DFYfljmnOFBw1XtmBPqTbZcBrdtwfVibw8xvVz8/s400/fantasy-2750995_1920.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Ellerim yataktan aşağı sarkık vaziyette. Ayaklarım tavana sabitlenmiş derin bir uykudan uyanıyorum. Bugün dünyanın son günü. Bunu kutladık dün gece. Sanırım içtiğimiz suyu fazla kaçırmış olacağım ki kendimi hissetmiyorum. Ya da yattığım soğuk ve sert zeminin etkisi. Burası son kalan direniscilerimizin evi. Düşmanlarımız da bizim gibi insan. Dünyayı onlar bu hale getirdi ve ben dünyanın sonunu bugün getireceğim. Şehirler hala insan dolu ama umurumda değil. Doğduğumdan beri bu pis iğrenç yerdeyim. Dayım anlatırdı bana sürgün yemeden önceki zamanları. Eskiden sert zeminlerde değil yumuşak ve rahat yerler de uyuduklarini. Şehirlerdeki insanların rahat yaşamlarını düşündükçe çıldırıyorum. Ama benimle birlikte artık onlar da yok olacak.<br />
<br />
Bizim gibi birçok direnişçi grup vardı. Hepsi yok oldu. Kimisi yakalanıp köle oldu. Kimisi acımasızca öldürüldü. Sadece biz kaldık. Ve bugün biz de yok olacağız. Bu sefer dünya yok olacak. Sona hazır olun. Son bugün ve yarın yok<br />
<br />
<br />
...<br />
<br />
<br />
Kafesin içinde ki özgürlüğü sen çok iyi bilirsin. Çünkü özgürlüğün kavramını sen en başta yazdın. Özgür olabilmek için kendini kafese kapattın. Sonra kabullendin. Hadi itiraf et artık karanlıktan nefret ettiğini ve ölümden korktuğunu. Beni engellemeyi kes ve korktuğunu söyle bana. Başka bir yolu yok mu diye sorgulamayı bırak. Her yol denendi ve herkes öldü. Sonsuza kadar saklanamazsın. Özgür olduğunu düşünüyorsun ama yanılıyorsun. Onlar senin özgürlüğünü aldı. Ben zaten doğduğum yerdeyim. Sen daha iyi bilirsin güneşi. Ben güneşe en uzak yerde doğdum. Ve bugün güneşi ilk ve son kez göreceğim. Bana kekeleme artık yeter senle vakit harcamak istemiyorum. Daha dünyayı yok edeceğim, daha güneşi göreceğim...Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-39574744824395431122018-08-22T23:26:00.001+03:002018-08-22T23:26:11.440+03:00Hiç Bir Şey Yapamama Çelişkisi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicNNZRGYKF3hQ5yzwTosHXa_B-V_gYuWbgSKE6jmgoKsDnRu4c5HpoxndSQP4PFgOhffRiJ9V2vJs_2WDlR0DP-r0TVME3cQ9weCcwvWLEokoCYMA8fGaF6QCtlrvSXQUpDRMvbtXeysA/s1600/traffic-332857_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicNNZRGYKF3hQ5yzwTosHXa_B-V_gYuWbgSKE6jmgoKsDnRu4c5HpoxndSQP4PFgOhffRiJ9V2vJs_2WDlR0DP-r0TVME3cQ9weCcwvWLEokoCYMA8fGaF6QCtlrvSXQUpDRMvbtXeysA/s400/traffic-332857_1920.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Okuduğumu hızlı bir şekilde okudum. Öyle olması gerekiyordu ve öyle oldu. Karışanlar oldu. Karışmamalari lazımdi. Ama oldu. Sonra beni tanıdılar. Tanıdıktan sonra pişman oldu. Sonra herkes pişman oldu. Zaten beni tanıyan hep pişman oldu.<br />
<br />
Ne yapacağımı bilmediğim zamanlarda en iyi yaptığım şeyi yapıyorum. Hiç bir şey yapmıyorum. İşime öyle geliyor çünkü insan işine geldiği gibi yaşar. Çünkü hiç bir şey yapmadığını düşünürken aslında çok şey yaptığının farkında değilsindir. İnsan durgun olduğu zaman düşünür. Düşündüğü şeyleri bir daha düşünür ve kafasında tonlarca tasarı ve proje yığınları oluşur. Az bir şey daha hiç bir şey yapmama zamanı varsa onları elemeye başlar ve içlerinde en beğendiği şeyi uygulamaya geçirir. Ne bileyim ben öyle yapıyorum genelde. Uzunca bir hiç birşey yapmamanın ardından çok güzel şeyler yapmak ve yaptığın şeyin ne olduğunu da bilmemek.<br />
<br />
En bilinmedik yollardan yürürsün saatlerce. Aslında daha önce yürüdüğün yollardır ama bilemezsin. İşine öyle gelir çünkü. İnsan işine geldiği gibi yaşar. Eğer işine hiç bir şey yapmamak geliyorsa hiç bir şey yapmaz. Eğer yürümek istiyorsa yürür. Bilmeden ve hiç bir şey yapmadan da yürür insan. Kendini kandırdığı gibi. Evet insan bunu da yapar. Kendini kandırır en olmadık yerlerde. Sonra kabulleniş başlar. Hayata başladığın an gibi ve sıfırdan başlamış gibi hisseder. Ama sadece kendini kandırır ve hiç bir zaman sıfırdan başlanmaz hayata. Sadece bilmez. Yaşanmış yaşanmıştır ama insan bilmez ne yaşadığını. Ama en son hiç bir şey yapmadan oturduğu yerde ayağa kalkmayı bekler. Ayağa kalktığı an son anıdır. İnsan bilmez ama bekler. Sonunun nasıl olacağını bilmez ama bekler. Beklemekte bir eylemdir hiç bir şey yapmamak gibi. Sonra hiç bir şey yapmadan yürür yolda ve sonunu bekler. Son geldiği zaman bir nokta her şeyi özetler...<br />
<br />
Sadece iki nokta daha lazımdır devam için. O da yazarın kendi elindedir. Yazar da hiç bir şey yapmadan yürüyen cinsten. Yürürken sonu bekler ama her şey onun elindedir.Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-72086886679420264212018-08-13T11:15:00.001+03:002018-08-13T11:15:47.374+03:00İstanbul<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw2SEwtvWzjG4A9k-NqqlGsjbyPWUlH4uiYQdaHRoeWJTngjS09iUMqcbX0LZce4oWA-uMT5ZJTwBBFPY2FjjTkjIIH-Wyj1-dxhiIFBoqcZXQVFBIskVeND7rSKlyHT9DYxdEvE_MlfE/s1600/landscape-3570511_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1064" data-original-width="1600" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw2SEwtvWzjG4A9k-NqqlGsjbyPWUlH4uiYQdaHRoeWJTngjS09iUMqcbX0LZce4oWA-uMT5ZJTwBBFPY2FjjTkjIIH-Wyj1-dxhiIFBoqcZXQVFBIskVeND7rSKlyHT9DYxdEvE_MlfE/s400/landscape-3570511_1920.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
İstanbul'un soğuk insanları arasında yaşamaya alışmak<br />
Kabul etmek ya da benimsemek<br />
Kaybolmak en ücra köşelerde ölümü beklemek.<br />
Severek sevilmeyi ummak.<br />
<br />
İstanbul'da yaşadığın yıllar bir zaman kaybı.<br />
Taş yığını arasında bir tür işkence<br />
Karmaşık yollarda yönünü belirlemek.<br />
Adım adım gelen ölümü beklemek.<br />
<br />
Kaybolduğunu anladığın an kendini aramak.<br />
Yaşadığın halde yaşamadığını hissetmek.<br />
Denizinden nefret etmek.<br />
Sonra gidip kanalizasyon da yuzmek .<br />
<br />
Karanlık bir gece gibi aydınlığı beklemek<br />
İstanbul olabilmek için karanlığı gozetlemek.<br />
Beklediğini bildiğin halde beklemeyi ummak.<br />
Severken sevilmeyi ummak.<br />
<br />
Aslinda tüm mesele sevebilmek<br />
Eğer sen seversen her şeyin güzel olacağını hissetmek<br />
Hislerine güvenmek ve yanilmamayi ummak<br />
Umudunu yitirdiğini an kendini kaybetmek.<br />
Sevilmediğini anladığın an azrail ile tanismak....Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-81907428057866256902018-08-05T16:01:00.000+03:002018-08-16T23:27:44.594+03:00Öylesine Şeyler - 2Hayatın en olumsuzluklarını rağmen biri çıkıp güldürüyorsa.<br />
Tanımlayamadığın bir biçimde kendini garip hislerin içinden bulabiliyorsan<br />
Sokaklarda koşmak avazın çıktığı kadar bağırmak istiyorsan<br />
ve en önemlisi de ağlaman gereken yerde gülerken buluyorsan kendini<br />
Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum en içten bir şekilde.<br />
<br />
<h2 style="text-align: center;">
<b>...</b></h2>
<div>
<b><br /></b>
<b><br /></b></div>
<div>
İntihar düşüncesi herkesin aklının ucundan geçmiştir. Psikolojik bir çöküştür ve kolay kolay da mümkün olan bir şey değildir bu durum. Geçenlerde bir arkadaşımın aklında intihar olduğunu öğrendim. Elimden engel olabilmek için konuşmaktan başka bir şey gelmemesi çok kötü bir şey. Bende en iyi yaptığım şeyi yaptım önce konuşturmak için çaba harcadım sonra dinledim. İçini döktü bana bir az da olsa rahatladığını hissettim. Ama biraz bu düşünceyi komple kafasından çıkartmak komple kendine bağlı bir şey olduğunu biliyorum (Kendimden).<br />
<br />
<br />
<h2 style="text-align: center;">
<b>...</b></h2>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Karanlığın içine gömüldüğümü hissediyorum. Uyku yok, dert çok. Zamanında yaptığım hatalar bir bir suratıma çarpıyor. Kendimi yalnız hissediyorum ama bir o kadar da hissetmiyorum.<br />
<br />
<br />
<h2 style="text-align: center;">
<b>...</b></h2>
</div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Sevdiğimden bana gelen ufak bir şey; </b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
Gel seninle; sana, sen diye bakmayan bir diyara gidelim<br />
Binlerce defa öp beni dudaklarımdan, hiç kurumasın.<br />
Seninle uzak diyarlara gidelim, güneş nereden isterse oradan doğsun, saçlarından batsın.<br />
Her gece aşk şarabından içelim, ayılana kadar.</div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-35978623076892559142018-07-28T18:33:00.000+03:002018-08-05T16:01:53.889+03:00Elimde Değil<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb_KQKgUo2CMBsxGXYL1CBk1I8LfKl6iNosdAkdhIqG-d5gC2TSJdqYmjiHjDpm_MVJUUcmPskAoRzigKecQKriCwOBfDZZsbHIzxsGs5I0pxkdvEYmRKEZbjoVzBA70hngYWVgQTPRNc/s1600/ladybug-3475779_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb_KQKgUo2CMBsxGXYL1CBk1I8LfKl6iNosdAkdhIqG-d5gC2TSJdqYmjiHjDpm_MVJUUcmPskAoRzigKecQKriCwOBfDZZsbHIzxsGs5I0pxkdvEYmRKEZbjoVzBA70hngYWVgQTPRNc/s400/ladybug-3475779_1920.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Dün sen yoktun hayatımda pişman olmamak elde değil.</div>
<div style="text-align: center;">
Bazen bir gülüş ya da bazen bir bakış.</div>
<div style="text-align: center;">
Karşı koyulamaz o en güzel cümlenin.</div>
<div style="text-align: center;">
Sahibim sen olduktan sonra mutlu olmamak elde değil.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Sahibi yokken anlarımın, anı senle yaşamak hayal değil.</div>
<div style="text-align: center;">
Artık hayal değil bazı şeyler.</div>
<div style="text-align: center;">
Su üstünde yürüyorum sana geliyorum ben.</div>
<div style="text-align: center;">
Ve sen gülüyorsun bana öylece başın önde.</div>
<div style="text-align: center;">
Seni gördükten sonra sevmemek elde değil.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Elimde değil artık kalbim hükmediyor bana.</div>
<div style="text-align: center;">
Lanet ettiğim şeyler umurumda değil.</div>
<div style="text-align: center;">
İnsan bir kere sever bir kere sevilir.</div>
<div style="text-align: center;">
Fizan'a kadar koşmamak elimde değil...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-49990872974913398552018-07-22T16:16:00.000+03:002018-08-16T23:28:01.301+03:00Öylesine Şeyler <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXm-R0Y3oMf_vv0jL1IJnLCMdKcp34ONxLg1Jsu5UybniJdiAWDG6tggVX37EGml21tkJ0YSErcWTy5acp0FvC-5I6y2h6T5jBCxyAHaDaBCX_lR3LBOXFGjGCcJ8ERf0QfXRn7G9fKjg/s1600/tree-838667_1280.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="852" data-original-width="1280" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXm-R0Y3oMf_vv0jL1IJnLCMdKcp34ONxLg1Jsu5UybniJdiAWDG6tggVX37EGml21tkJ0YSErcWTy5acp0FvC-5I6y2h6T5jBCxyAHaDaBCX_lR3LBOXFGjGCcJ8ERf0QfXRn7G9fKjg/s400/tree-838667_1280.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Ne olduğunu ve ne olacağını hiç bir zaman bilemezsin. Bir kaza ya da ölüm. Her hangi bir olayın sonunu hiç bir zaman da değiştiremezsin. Öyle olması gerekiyordu dersin ve öyle olur zaten. Zamanı geri alamazsın. Yanlış verdiğin kararları hiç bir zaman degistiremezsin. Olaylar zincirinde ne olacaksa o olur ve bazen ölümle bile göz göze gelirsin. Belki kıl payı atlatirsin ama çoğunlukla olmayacak şeyler olur.<br />
<br />
...<br />
<br />
Bu sabah yazmaya karar verdiğimde kafamdan geçen bir ton fikir ve düşüncelerimin bir anda kaybolması ya da aklımda kalanların ise ne kadar saçma bir fikir oluşuna kapılmam ne kadar tuhaf. Oysa bana şimdi mantıklı gelen bir müddet sonra saçma gelmeye başlıyor. Sizde de oluyor mu?<br />
<br />
...<br />
<br />
Dışarıda yağan yağmur sadece dışarıda yaşayanları ilgilendirir ve her şey son bulduğunda hiç bir şey olmamış gibi zaman akmaya devam eder.<br />
<br />
...<br />
<br />
<span style="font-family: "times new roman";">Zaman geçtikçe her şey sıradan bir hal almaya başladı. Uyumak, uyuyamamak, sevmek, nefret etmek, gülmek, ağlamak, ölmek ve hatta yaşamak. Hayatın hiç bir köşesinden zevk alamayan bir adamın yazılarını okuyorsun ve sağlığın için daha fazla devam etmemen önerimdir.</span><br />
<div style="font-family: "times new roman"; margin: 0px;">
<br />
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-82268900469124212582018-07-18T08:27:00.000+03:002018-07-18T08:27:51.719+03:00Yine KaybettimSessiz kaldım hep, güneşin batışı gibi.<br />
Sevdiğime sevdiğim diyemedim.<br />
Umutsuz kaldım hep, güneşin bir sabah dogma ihtimali gibi.<br />
Sevdiğime seviyorum diyemedim<br />
İçtiğim sigaraların boğazımdan oluşturduğu tahriş gibi bir gece de bitti.<br />
Diyemedim lan işte, gözyaşlarım yanağımda diyemedim.<br />
Son kez baktım şöyle sigaradan derin bir nefes ile.<br />
Bir elvada bile diyemedim<br />
Son kez sevdim belki bu hayatı terk edecekmişcesine.<br />
Son bir kez elvada diyemedim<br />
<br />
Suskun kaldım gecenin en karanlık saati gibi.<br />
İçimde fırtınalar tüm dünyayı titretiyordu<br />
Farkında mıydın ki?<br />
Belki son bir ihtimalle bekledim sabaha dek.<br />
Sağlık olsun....<br />
<br />Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-76208600804901693542017-06-12T01:23:00.001+03:002017-06-12T01:26:21.393+03:00Sınırları Kaldırmak Bu Kadar Zor OlmamalıydıKötülerin dünyasında iyi insan olmaya çalışıyoruz. Çok saçma gelse de bu eylem bana, böyle olması gerektiğine inanıyorum. Bazen bir şişe birada buluyorum kendimi en zor günlerim de, bazen de bir sahil de ıslatıyorum kendimi deli bir dalga ile. Her sabah uyandığım kendi odam olsa da hayat beni sürüyor en bilinmedik yerlere...<br />
<br />
Ah ne demiştim ki ben, kurmuş olduğum en saçma cümleydi zaten. Kötü insanların arasında kalan iyi insan olur mu gerçekten? Bir bilene sorsak anlatır mı? Gerçekleri gerçek olmadan yaşayan insanlar gibi yapsaydım eğer ben de kötü bir insan olurmuydumki. Kapatmaksa gözleri, o kadar işlemiş ki göz kapaklarıma, yağmur sesinde bile çocuk aglarken, tıkasam kulaklarımı görür mu en gerçekliği ile kan revan olmuş sokakları.<br />
<br />
Bir de iyi insanlar var. Hayatları boyunca iyi olmuş insanlar. Peki ben neyim. Kötü müyüm, iyi miyim? Neyim lan ben...<br />
<br />
(Öylesine yazılmış bir şey. )Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-92078179219563578172017-04-11T13:45:00.002+03:002017-04-11T13:45:57.137+03:00Yalnız Kaldım<div style="text-align: center;">
Sessiz kaldı cümleler,</div>
<div style="text-align: center;">
Kalemim yitik kaldı.</div>
<div style="text-align: center;">
Onsuz kaldı herşey,</div>
<div style="text-align: center;">
Gecem ve gündüzüm sensiz kaldı.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Taktım en çirkinden maskemi.</div>
<div style="text-align: center;">
Sözsüz oldu herkes.</div>
<div style="text-align: center;">
Sevdim benden küçük olan her şeyi.</div>
<div style="text-align: center;">
Yalnız kaldım.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Hasret kaldım bazen.</div>
<div style="text-align: center;">
Kendime ve sana.</div>
<div style="text-align: center;">
Bile bile sevdim seni.</div>
<div style="text-align: center;">
Seve seve yalnız kaldım...<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/JbinyC2hhi4/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/JbinyC2hhi4?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-85161284826534084602017-02-11T00:04:00.000+03:002017-02-11T00:04:48.630+03:00Yitiremediklerim"İnsan" diye başlamak istemem hiç bir şeye ama sanki buna mecbur hissediyorum kendimi ya da ne bileyim ben öyle sanıyorum. O yüzden bende "insan" gibi başlayamıyorum hiç bir şeye. Okuyorum ama okumaktan ileri gidemiyorum. Sevmek gibi işte benim hayatım bu. Sevdiğim her insan üzer mı beni? Öyleymiş. Bak bunu dururken anladım. Bir müzik dinlerken, film izlerken, kitap okurken ya da yolda ıssız bir yolda gecenin zifiri karanlığında anladım. Üzüldüm ama ağlamadım gözümden düşen iki damla yaşı saymazsak.<br />
Gerçek anlamda hiç miydi yoksa her şey saçma sapan bir rüya mıydı?<br />
<br />
Sustum uzun süre yada sen öyle sandın. Çok şey yazdım yazdıklarımın çoğunu karaladim. Hep karşılık bekleyenlere ile doldu her yanım bir de gerçekten merak edenlerle. Hayaller kurdum çoğu zaman. Bazen birini öldürdüm ve hatta arada zengin oldum. Bazen ben öldüm, gökyüzünde kendimi gördüm. Denize açıldım çoğu zaman kağıttan bir gemiyle. Ve biliyor musun kağıt odamda ise hep onu hayal ettim. Beni üzeni ben hep hayal ettim. Sonra yine ağlamadım. En çokta unutmayı hayal ettim.<br />
<br />
Basliksiz yazılarım ile doldu taştı burası. Korktum ve utandım. Birazda mahcubum belki sana. Anlatamayacağım şeylerde var. Yitiremediklerim gibi. Saçma gelir zaten her cümle hem sana hem bana. O yüzdendir ki ben yitiremediklerimden hep yitik kaldım..Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-20493338156103323252017-01-07T17:30:00.001+03:002017-01-07T17:30:08.887+03:00Bir Cumartesi Günü<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/CJHuLPHdRiw/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/CJHuLPHdRiw?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<br />
<br />
<br />
Dağınık insanlardık biraz. Öyle olması gerekiyordu yada işimize geliyordu. Şehrimizde dağınıktı zaten. Birde yağan o kar taneleri. Sıcak bir çay ya da her neyse işte o içtiğim şey ile camın sularını silip izlemekti. Sıcak odamda oturup manzaranın tadını çıkarmaktı yada biz öyle sanırdık. Aslında keyfini çıkardığım hayallerdi. Onunda bazen suyunu çıkardık. Kar tanesi konusuna dönersek eğer ki bana kalsa hiç dönmem ama dönmek zorundayım. "Kendime benzetirim o yere yığılan ve rüzgarın emri ile hareket eden kar tanelerini." Tabi vardı onlarında arasında kendi başına buyruk olan kar tanesi. Onlarda erirdi zaten olmazdı bir kar tanesi. Yere yığılmış ise milyonlarca kar tanesi. Ayaklar altında ezilen.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6y7hLPzDJJ7JZEpw4aYYnHy6CUr8nMCDAFlAs0V3a1sJl3uPcfqFg1445GFMbxX7_2kYJhADlvmYFSJGGOfkjcdEs-_5Xv8BlLYRnctnzZr_bVaOVS5SB1T2TXEXIwc4wN0fvo1ungJs/s1600/IMG-20170107-WA0000.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6y7hLPzDJJ7JZEpw4aYYnHy6CUr8nMCDAFlAs0V3a1sJl3uPcfqFg1445GFMbxX7_2kYJhADlvmYFSJGGOfkjcdEs-_5Xv8BlLYRnctnzZr_bVaOVS5SB1T2TXEXIwc4wN0fvo1ungJs/s400/IMG-20170107-WA0000.jpeg" width="225" /></a></div>
<br />
<br />
Çay içerken kahve çekti canım, az su çokça kahve. Yapımı bu kadar basitti ama acı oldu sanki. Acılarımın canı acır mı sanki. Bir kazaya tanık olmuştum. Eskiden, çok çok eskiden. Nereden geldi aklıma? Araba çarptı bir adama, adam yıldızlara. Kabul etmedi yıldızlar geri geldi karaya. Sonrasını bilmiyorum. Eskiden demiştim ya nereden geldi aklıma? Bak onu hiç bilmiyorum.<br />
<br />
<br />
<br />
Ben zaten neyi biliyorum. Mesela kendimi, kendim olmayı biliyor muyum? Neyse kahvem soğuyor, sonrası çay. Müsadenizle...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/4dNp6z1apKU/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/4dNp6z1apKU?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<br />
<br />Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-24448246182654011202016-12-31T23:57:00.001+03:002016-12-31T23:57:57.500+03:00Yıl Başını Getiren Hep Yıl SonuHerkese merhabalar, şu an da 2016 yılının son dakikalarını yaşıyoruz. Şunu temin edebilirim ki benim için sadece bir sayı değişecek. Yani 365 gündür aynı olan sayılardan bir tanesi değişecek. Ama bu değişim hiç bir şeyi engellemeyecek ve ölümler olmaya devam edecek hatta dünya aynı hızıyla dönüp güçlüler yine güçsüzleri ezecek. Kendimize bir gün edinmişiz eğlenmek için bu da bizim hakkımız doğrudur. Eğlenmekte kişiden kişiye değişir en doğrusu da budur. Ama bugünün anlamı benim için daha farklı olacak bundan sonra. Çünkü ben bugün belki geçmişte hayal bile edemeyeceğim bir şey yaptım. Kendi çalıştığım parayla, kendi emeğim ve alın terimle kendime çok da güzel bir gitar aldım :).<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLweVwY1VF1oEWAoCcZFd5GSsXLI1WtTL98MTIQiDrOMQeVWVZq8UvMRNMS9l7O8DlhyphenhyphenlyKrVETIykZGL7G2RytXanxvKixExPZqEIdUF9ZvVz__B0pICnv7Bu9wbSBbo6LC9UByVVghw/s1600/IMG_20161231_204638.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLweVwY1VF1oEWAoCcZFd5GSsXLI1WtTL98MTIQiDrOMQeVWVZq8UvMRNMS9l7O8DlhyphenhyphenlyKrVETIykZGL7G2RytXanxvKixExPZqEIdUF9ZvVz__B0pICnv7Bu9wbSBbo6LC9UByVVghw/s400/IMG_20161231_204638.jpg" width="225" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Benim için efsanevi bir duygu olan bu resimde ki şey benim oldu. Öğrenmeye kuzenimin klasik gitarı ile başladım ve şimdi bununla devam edeceğim o uçsuz bucaksız yolculuğa. Belki size saçma belki de abartı gelebilir ama birisi yanımda bir gitar çaldığı zaman tüylerimin dikeldiğini, kalbimin tak tak attığını söylemeden edemeyeceğim. Başladığı zaman susar odaklanır sonra havalarda süzülürüm. Bir nevi hipnotize olurum.<br />
<br />
Sabahın 6'sına saatimi kurup gece 1 gibi yattıktan sonra ve iş yorgunluğu da eklenince haliyle saat beni uyandırmaya çalışırken bıkmış ve kendini kapatmış. Gözlerimi açtığımda saatin 8 olduğunu gördüm ve hemen kalktım olduğum yerde bir çırpıda üstümü değiştirip arkadaşın evine doğru yola koyuldum. Bir güzel kahvaltı yapıp keyif çayımızı içtikten sonra çıktık ikimiz onun evinden. Galata Kulesinin oradaki gitar dükkanlarının önünden geçerken ben vitrinlere bakmaktan kendimi alamıyordum. Yol da yokuş olduğu için nefes nefese kalmıştık zaten ki en tepeye ulaştık. Gözlerim bir kitapçı tabelasına takıldı. Aylarca arayıpta hiç bir yerde bulamadığım bir kitap vardı. Arkadaşa dönüp bir bakalım dedim ne kadar olmayacağını bile bile şansımı denemek istedim. Onunda pek umudu yoktu ki zaten o kitapların aynısı onda vardı ama ben kendi kitabımı alıp diğer kitapların arasına yani aileye katmak istiyordum bu iki kitabı. Girdim en sonunda kitapçıya ve selam verdikten sonra hemen "Cenk Taner var mıydı acaba sizde?" diye bir soru yönelttim kendisine. Adam ismi doğrulayıp klavyede tuşlara basarken içimden dualar okuyordum. Adam kafasını kaldırdı ben "yok" diyecek diye beklerken "hangi kitabı?" dedi. "İki tane kitabı var zaten" dedim ve adam oturduğu sandalyesinden kalkıp bir rafa yöneldi. Eğildi kitaplara baktı ve elinde iki kitap ile geri geldi. Benim için mutlu son :).<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirIH3bU75GQalVnOb8mcuTfDPvXySNRm34AhwF8YW0yxiD4f4CA9OlTMyA3UgKDh6OoL9e8cymCIxCa4hgO0rlUvhBx_NAJd3z9xtfUsroku7D8sUCHp8Dk13YzAa3IZrDoASTNIUNh1U/s1600/IMG_20161231_204805.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirIH3bU75GQalVnOb8mcuTfDPvXySNRm34AhwF8YW0yxiD4f4CA9OlTMyA3UgKDh6OoL9e8cymCIxCa4hgO0rlUvhBx_NAJd3z9xtfUsroku7D8sUCHp8Dk13YzAa3IZrDoASTNIUNh1U/s400/IMG_20161231_204805.jpg" width="225" /></a></div>
<br />
<br />
Ama sakın benden kitap yorumlamamı istemeyin ben onu yapamam. Şimdi kitaplarım elimde hiç boş zaman falan dinlemeyeceğim yarın ikisini büyük bi ihtimal okuyacağım ve sonra bir daha. Beni çeken ne bilmiyorum belki yazarın kendisidir ama seveceğimden ve bir çırpıda okuyacağımdan eminim. Sonrasında zaten elimde kitaplarla dükkan dükkan gezerek gitar aradık ve aradığımızı bulduk.<br />
<br />
Bu yılda çıkardığım derse bakarsak hiç bir şeyden vazgeçmemiz gerekir. Bazı şeyler için; çabalamak, didinmek ve en önemlisi istemek gerekir. Çok kez ben bu gitarı çalamıyorum, beceremiyorum gibi kendimi hep geri planda bıraksam da hayat öyle olmuyor. Eğer ben bıraksaydım şimdi ilerlemiş olamayacaktım gitarda. Aynı şekilde kitaplar için ve bir çok şey için. Hayatı akışına bırakmak gerekir ama hafif manevralar ile dümene de dokunmak gerekir diyorum. Yoksa hayat bizi akıntıya sürükleyecek ve bir girdapla buluşup en derine gireceğiz. Boğuluruz len biz orada sakın dümeni bırakmayın :).<br />
<br />
Herkes 00:00 olmasını beklerken saatin ben burada oturmuş yazı yazıyorum sizlere. Ne kadar da ilginç bir şey yapıyorum ki kafamda ki düşünce 2016 bitmeden son bir yazı daha yazmak. Son 6 dakikamız kaldı arkadaşlar, abiler, ablalar, kardeşler. Son sözümü bana ve yazılarıma değer verip yorum yapanlara teşekkür etmek için söyleyeceğim ama yazılarımı okuyup da yorum yapmayanları da unutmuyorum. Eğer yazılarım ya da şiirlerim sizlerin o değerli kalplerine ulaşabiliyorsa benim için ne mutlu. Herkese hayırlı bir yeni yıl diliyorum ve hoşça-kalın diyorum. Teşekkürler-Saygılar-Sevgiler<br />
<br />
10.<br />
9.<br />
8.<br />
.<br />
.<br />
.Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-67712261655157987902016-12-25T20:38:00.000+03:002016-12-25T20:54:55.941+03:00Düşün<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicFbh4q91NO83MVK1YNYvUq6dp8YyH6myyt79sBTgKmfQxT9m-DA5cSq98oxoVzzAnrG4THmHn2KxkntZqFHNBYG_JO72-I4H7vu35to_CfbfPNpdwOyPyBwZhyphenhyphenXlQokE3HSw5_pfZ1YM/s1600/war-472611_640.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicFbh4q91NO83MVK1YNYvUq6dp8YyH6myyt79sBTgKmfQxT9m-DA5cSq98oxoVzzAnrG4THmHn2KxkntZqFHNBYG_JO72-I4H7vu35to_CfbfPNpdwOyPyBwZhyphenhyphenXlQokE3HSw5_pfZ1YM/s400/war-472611_640.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
Yol boyu düşündüm biraz. Yol kısaydı uzun olsun diye düşündüm. Günlerce, aylarca hatta yıllarca yürümeyi düşündüm. Kulağımda Edip Akbayram dan Aldırma şarkısı. Alabildiğine yürümeyi düşündüm, bıkmadan ve usanmadan. <br />
<div>
<br /></div>
<div>
Sonra yok olmayı düşündüm. Hiç olmamış doğmamış gibi. Dünyayı gormemis, yaşamamış gibi. İnsanları tanımamayı düşündüm. Pis oyunlarini gormemeyi.<br />
<br />
En son düşünmemeyi düşündüm. Dümdüz bir insan gibi yaşamayı. Her sabah işe gidip akşam eve gelmeyi. Üzüntu ya da neşeyi bir çöp kutusuna atmayı.<br />
<br />
Ne de olsa düşünmeden verilen kararlar vardı. Ben düşünsem ne olacaktı hem. Bıraktım tüm düşünceleri ki eve gelmiştim artık ve kararımı vermiştim. Peki ne oldu biliyor musun? Kafamı yastığa koydugumda yine düşündüm. Birileri düşünmüyor diye patlayan bombalar geldi aklıma. Gözlerimi kapattım ve artık bende ölüydüm. Yorulmuştum zaten...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/sagFg-NpUOw/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/sagFg-NpUOw?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Ertesi gun hayat devam etti. Sanki dün hiç olmamış gibi. Ölenler öldü, unutanlar unuttu, unutamayanlarda unutmuş gibi yaptı. Nede olsa hayat devam ediyordu...<br />
<br />
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-47596098651039226322016-12-23T00:39:00.002+03:002016-12-23T00:39:27.882+03:00Kaygan Zamanlar<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLShnke90ZY8hZWatuSQFmHB2bwKMhzIgml99S48_y6ifesaMl-mK8PsJd_yxrwnHnJYi6_g0BXqvKv543lfYPtiBtc5pl8XT-Kp-yB41N1jcizJslidyUanA_MuB8gUNcqyijRTToQeI/s1600/the-eleventh-hour-1738296_640.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="296" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLShnke90ZY8hZWatuSQFmHB2bwKMhzIgml99S48_y6ifesaMl-mK8PsJd_yxrwnHnJYi6_g0BXqvKv543lfYPtiBtc5pl8XT-Kp-yB41N1jcizJslidyUanA_MuB8gUNcqyijRTToQeI/s400/the-eleventh-hour-1738296_640.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Pencereden bakıyorum gökyüzünün kızıllığına.</div>
<div style="text-align: center;">
Az sonra siyaha bürünecek ve ben siyaha karışacağım.</div>
<div style="text-align: center;">
Yorgun adımlarım ile tempolu bir hikayeye eşlik edeceğim.</div>
<div style="text-align: center;">
Korkularım ile yüzleşip kaygan zamanlarda yürüyeceğim.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Oysa siyahın yerini aldığında mavi.</div>
<div style="text-align: center;">
Karanlıktan bakan ben ve yaşanmamış bir hikaye.</div>
<div style="text-align: center;">
Kurulan ve kırılan her nesne düşmandır kimilerine.</div>
<div style="text-align: center;">
Bazen siyaha bazen maviye...</div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-84099632138554692872016-12-18T03:32:00.001+03:002016-12-18T03:32:45.100+03:00Bulutların Üstündeki Karanlık - 2. Bölüm - Hoşgeldin Ölüm Ali tekrardan cesedin gözlerine baktiktantan sonra ayağa kalktı. Kaptan'ın şaşkın gözlerine aldırmadan "seni arayacağım" deyip arabası ile oradan uzaklaştı. Sabah yarım kalan yagmur tüm seddeti ile yağmaya başladı ki o anda yolun kenarında içinde kara pelerinli onu gördü. Anı bir fren yaparak silahını eline aldı ve koşmaya başladı. Gördüğü şeyin yerine geldiğinde ağaçtan başka bir şey görmedi. O anda nereden geldiği belli olmayan bir taş arabasının arka camına çarpıp cami tuzla buza çevirdi. Gozleri büyümüş bir vaziyette etrafına bakındıktan sonra arabasına doğru temkinli bir şekilde yürüdü. Arabanın etrafında tonlarca küfür ettikten sonra direksiyona geçip hızla evine doğru gitti.<br />
<br />
Arabayı gelişi güzel park edip koşarak evin kapısını açtı ve pencerenin hemen önünde duran saksının altından bir kağıt çıkartıp telefonu açtı ve kagittaki numarayı telefona yazıp arama tuşuna bastı.<br />
<br />
-Kimsin?<br />
-Ali ben. O geri geldi kendi gözlerim ile gördüm.<br />
-Sen iyisin demi bir şey yapmadı.<br />
-Oynuyor benimle. Uzaktan bana dokunuyor ama karşıma çıkmıyor. <br />
-Bu tarafa geçen bir kaç donuk göz olduğunu duydum dün. Pek umursamadım çünkü arada bir yemek ihtiyaçlarını karşılamaya geçiyorlar. Biliyorsun anlasmamız da var bu.<br />
-Evet haklısın ama sanırım bir kaçı savaş çıkartmak istiyor. Dün gece birini öldürdüler ve babamın gözünde gördüğüm şey bu adamın gözünde de vardı.<br />
-Buraya gelmen gerekiyor Ali. Yanına bir kişi al ve buraya gel. Güvenli bir yol için ben buradan elimden geleni yapacağım. <br />
-Burada halletmem gereken bir kaç önemli işim var. Yarın sabah orda olurum. <br />
<br />
<br />
Telefonu kapattırken pencereden arabasına doğru baktı. Yağmur dinmiş gibiydi ve arabanın arka camı paramparça olmuştu. Mutfağa doğru yavaş yavaş ilerledi cekmecelerin birini açıp çöp poşeti çıkardı. Pek fazla vakti olmadığı için arabasina cam taktiramazdı. Aşağı inip arabasına yürüdü. Önce arka koltugu dışarı atıp oraları kuruladı. Ardından çöp poşetini açıp arka cama bant yardımıyla yapıştırdı. Evine doğru giderken kaptanı aradı.<br />
<br />
-Alo Kaptan<br />
-Efendim abi<br />
-Bir saat sonra seni almaya geliyorum hazırlan. Uzun bir yolculuğa cikacağız, tabi gelmek istersen.<br />
-Sana yemin etmiştim ne olursa olsun yanındayım diye. Bir saat sonra görüşmek üzere.<br />
<br />
Kaptana gelecek olan kurşunun önüne geçmişti Ali. Aylarca hastanede yatmasına rağmen su an eskisinden daha dinç ve sağlıklıydı. O olaydan sonra Kaptan Ali'ye bağımlılık yemini edip hiç yalnız bırakmadı. Ali istemiyordu aslında ama şu an en çok güvendiği tek arkadaşı ve dostu oydu. Ekip arkadaşları tarafından pek sevilmezdi zaten. Kaptan'ın Ali'nin yanında dolaşmasından rahatsız olanlar onuda aralarından çıkardılar. En sonunda ise kaderleri birbirine bağlandı ve tek bir şey için bu acımasız savaşı durdurmak için bir yola baş koydular. Kaptan'ın hiç bir şeyden haberi yoktu daha. Ali'nin sakladığı sırlardan en önemlisi donuk gözlerden haberi yoktu. Ne ile karşı karşıya geleceğini bile bilemeyen Kaptan, sırf hayatını kurtardı diye yemin etti ve zamanı saymaya başladı. Ali yolda anlatmaya karar verdi her seyi. Ne ile karşı karşıya geleceğini bilmesi gerekiyordu ya da hazırlanması.<br />
<br />
Ali evden bir kaç eşyasını toplayıp arabasıyla Kaptan'ın evine bir an önce varmak istercesine gaza baktıkça basıyordu. Tren raylarını görünce frenledi ister istemez. Sağına soluna baktı trenin gelmediğini görünce frenden çekti ayağını. O sırada bir yıldırım düştü uzağa ve rayların diğer tarafında kara pelerinli adamı yine gördü. Frenden çektiği ayağını sert bir şekilde gaz pedalına vurdu. Kara pelerinli adam yerinden ayrılmıyor donuk gözleri ile Ali'nin gozlerine bakıyordu. Ön lastik raydan kurtulurken araba bir anda olduğu yere çakıldı ve motor durdu. Etrafına bakan Ali tekrar karşıya baktı fakat kara pelerinli adamdan eser yoktu. Arabayı bir kaç kez çalıştırmayı denerken uzaktan gelen trenin sesini duydu. Bir kez daha çalıştırmayı denedi ama olmadı. Trenin ışıkları Ali'ye doğru yaklaşırken kapı koluna asıldı ama kapı sıkışmış. Bir taraftan küfürleri ardı ardına saydiriyor diğer taraftan kapıyı açmaya çalışıyordu. Trenin geldiği yöne baktığında artık ışıklar gozlerini alıyordu.<br />
-Hoşgeldin be ölüm.<br />
<br />
...<br />
<br />
<b><i>Uzun zamandır yazamıyorum. Kelimeleri bir araya getirip anlamlı bir cümle kurmak zor oluyor. Hem kendi yoğunluğum ve yaşantım beni yazmaktan alıkoydu. Bundan sonra düzenli olarak yazabilir miyim? Bir fikrim yok ama burayı da bırakmadım. Teşekkür ederim herkese. </i></b>Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-6717124352044490142016-11-13T23:02:00.001+03:002016-11-13T23:02:52.392+03:00Kırmızı GözSigarayı bıraktım, uzanabileceğim en yakın köşeye. <div>
Kafamı yastığa koydum, daldim hayaller denizinin en derinlerine.</div>
<div>
Dilediğim ya da korktuğum her şey ama her şey.</div>
<div>
Karşımda bana bakıyor bana dokunuyordu</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sonra bir sigara yaktım ateşi ile yaktım onları. </div>
<div>
Dumanında boğdum yok ettim öldürdüm. </div>
<div>
Sonra kafamı tekrar yastığa koydum. </div>
<div>
Yeniler gelmişti uzak diyarlardan onlarıda kovdum. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir rüya gördüm en sonunda en çok görmek istediğimi. </div>
<div>
Sonra tekrar bir sigara yaktım. </div>
<div>
Günün doğuşuyla ben sigarayı bitirdim.</div>
<div>
Hayaller denizi yok olmuş gerçek cehennem de yüzmeye başladım. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ertesi gün yine aynıydı hiç bir fark yoktu. </div>
<div>
Bir ertesi gün daha ve ben gözleri kızarmış bir üniversite öğrencisi. </div>
<div>
Hayaller yok olmaya başlamışti zaten ufak ufak. </div>
<div>
Şimdi gün ışığı uyandırır bazen ya da ay ışığı. </div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com28tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-81029181360594755302016-11-12T00:21:00.000+03:002016-11-12T00:22:24.715+03:00Acılar Hep Acı Olarak Kalır, Unutulmayacak Olanların Unutulamayacağı GibiYazıya başlamadan önce size şunu temin edebilirim ki hayat hep insanın kendi içsel düşmanıdır. Düşünün önünüze serilen ilk engelde kimi sucladik.<br />
<br />
Hayat diyoruz ya hani peki hayat ne demek? Bir nesne, varlık, canlı, cansız. Nedir bu? Neden bazen "böyle hayatın içine ..." gibi laflar ederiz. Kimsin lan sen? Birde yaşamak var. Yaşayabilmek. Neyse ben yapmayacağım daha fazla bu eziyeti kendime. Size bir tavsiye; kimseyi üzmeyin.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<b>Bir şarkı dolanır dilime sabahtan akşama denk gelen saatlerde.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b> Uyku halim olsada gökyüzüne ulaşırım söylediğimde.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b> Hayattan tamamen kopmuşcasina.</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b> Unuturum geçen günleri karanlığın ortasında. </b></div>
<div style="text-align: center;">
<b>Bir şarkı söylerim kendime kendimden bıkarcasına</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/KUU2vrS9JjM/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/KUU2vrS9JjM?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Görmeden tanıdım bazı abileri. Öldü dediler inanmadım ki. Sonra boşluk oldu içimde bir yerlerde. Bir eksiklik vardı sanki. Resimdeki gözyaşları gibi aktı gozlerimden yaşlar. Bir resim tablosu gösterdi bize. Sanki geleceği gördü. Tepede ki beyaz sarayın hainligini gördü. Ruhun şad olsun barış abi. Uzun zaman oldu ama hala aynı duygu ile dinlerim müziklerini. Hiç belki görmedim ama sanki çocukluk arkadaşım gibi sevdim seni. </i></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-83080150936042675522016-11-08T07:16:00.000+03:002016-11-08T07:16:06.169+03:00Korkularımla Yüzleştim, Kaçmadan<div style="text-align: center;">
Korkuyordum gerçeklerden, evet kaçıyordum.</div>
<div style="text-align: center;">
Ama bir taraftan da gerçeğin ortasındaydım. </div>
<div style="text-align: center;">
Nereye gidebilirdim ki diye sordum kendime</div>
<div style="text-align: center;">
Korkarak da olsa gerçek ile yüzleştim.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ağlamak çare değil ki sen oturuyorsun öyle.</div>
<div style="text-align: center;">
Kalk "lan" hadi güneş ol aydınlık getir tüm şehre.</div>
<div style="text-align: center;">
Hayır yetmez diyorum dünya ağlıyor bak.</div>
<div style="text-align: center;">
Öyleyse bir el uzat ve bir el iste.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Korkularımı aslında hep şiirlerimde sakladım.</div>
<div style="text-align: center;">
Şiir defterimi sonra ikiye bölüp sobaya attım.</div>
<div style="text-align: center;">
Korkularımdan arındığımı sandım ama yanıldım</div>
<div style="text-align: center;">
Hayatın enseme attığı şamarıyla uyandım.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Asıl olan sevgiydi sadece sevmekti</div>
<div style="text-align: center;">
Kaybedilen her şeye insan dünyaya sarılmaktı</div>
<div style="text-align: center;">
Dertlerin içinde korkularla yüzleşmekti.</div>
<div style="text-align: center;">
Kaçışları erteleyip geleceği aydınlatmaktı.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-58933395947697391512016-11-07T22:42:00.001+03:002016-11-08T00:33:45.966+03:00Bisikletime Ne Oldu?<br />
İki tekerlek bir tutkudur, özgürlüktür, uçmaktır yer yüzünde. Hiç bir şey yerini tutamaz bu deneyimin. İster motorlu ister motorsuz hiç bıkmaz insan. Ben de bir iki tekerlek tutkunuyum. Bisikleti daha çok severim diğerine göre çünkü daha masumdur. Ya da ben öyle zannederdim.<br />
<br />
<a name='more'></a><br /><br />
Çocukluğum Bartın'ın Merkez köylerinden birinde, dedemlerin yanında geçti. Ailem İstanbul'da çalışır ben köyde günümü gün ederdim. Çetem vardı o zaman çocukluk arkadaşlarımla ki o zaman dünya daha farklıydı. Pek hatırlamasam da çoğunu hatırlarım çocukluğumun. Mesela tahtadan arabamı hatırlarım. Tekerlekler tahta, oturduğumuz yer tahta. Yön kabiliyeti yok zaten ki bizim evin önü biraz eğimli hız yapamıyorsun zaten çimenden yavaş gidiyor. Bırakırdık tepeden kendimizi çetemle beraber. Sonra babam oyuncak büyük bir kamyon almış bana. Şimdi görsem belki küçük gelir ama o zaman işte devasa bir şey. Sığmıyor dünyaya öyle düşünün. Tahta arabayı kenara itip ona binmeye başladım. (Yazıyı yazarken aklıma geldi de dedemi üzmüştüm belki o hareketle. Onun yaptığı bir şeyi kenara itmiştim. Ama atmadım ya sonra yine kullandım kamyon kırılınca.) seneler seneler kovaladı derken okula gitmeye başladım. İlk okula köyde gittim bir sene sonra İstanbul'a ailemin yanına. Tam ne zaman hatırlamıyorum ama babam bisiklet almış bana. Yine devasa. :) Öğretiyorlar bana dört tekerlekli. O şekilde sürerken babam bir gün çıkarıverdi destekleri. Aha dedim sıçtık. Ama öyle olmadı iki itmeyle düşme tehlikesiyle başladım bisiklete. İlk tek başıma sürdüğümde kıvılcımı hissettim zaten. Ben deliler gibi bisiklet sürmeye başladım. Her gün ama her gün. Artık sığamadık tabi ki o bisiklete de. Birde her yaz köyde olduğum için es geçtim onuda ama hala vardı ya içimde bisiklete binme isteği. Ne kadar istesem de almadılar bana.<br />
<br />
Çocukluğum böyle geçmiş gelmişim lise çağına. Bir bisiklet aldım kendime. Daha ortaokuldan yeni mezun oldum yaz tatilindeyim. Tatilin tadını çıkartıyorum. O zamanların duygusunu hiç bir şekilde anlatamam size. Mesela kaçardık başka yerlere. Hatta bisikletlerle internet kafeye giderdik o zamanlar yeni açılmıştı. :) 5-6 kişiyiz hiç değişmedi zaten çocukluğumdan beri hep aynı kişiler. Ama ben tek kalırdım bazen kimse gelmek istemezdi. Ananemlere giderdim yirmi dakika sürüyordu o zamanlar. Yolum çamların arasındaydı bildiğiniz orman yolu. Hani sevdiğin bir şeyi sindire sindire yapmak lafı vardır ya işte bende sindire sindire gidiyordum o yolda, etrafa baka baka keyfini çıkartıyordum her geçişimde oradan. Bir gün hiç unutmam bir sinek musallat oldu bana. Orman yolunun başındayım daha biraz dinlenmek için oturmuştum. Sinek gelince kalktım yol almaya başladım. Peşimden geliyor birde sonra baktım başımın etrafında dönmeye başladı. Elimle itiyorum olmuyor gitmiyor mübarek sinek. Pedallara asılıyorum hızlanıyorum ama yok hala başımın etrafında dönmeye devam ediyor. Aniden frene bastım durdum baktım sinek hala döne döne hızlı bir şekilde ilerlemeye devam etti. :) Lise dönemi hep böyle geçti her gün yaz kış demeden bisiklet üzerinde. Hem eğlencesine hem ulaşım aracı olarak. Bir gün kar yağmış mesela yerde yirmi santimetre kar var. Çıkardım bisikleti karda yol açmaya. O bambaşka bir şeydi. İşte bulutların üzerinde uçmak böyle bir şeydi. Bisiklette az köpekten kaçmadım. Yolda da kaldım sırtlandım öyle devam ettim. ama hiç bıkmadım.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<img src="http://image.prntscr.com/image/1a2578ae4c1f433a981ec156ac0fb716.png" height="298" style="-webkit-user-select: none;" width="400" /></div>
<br />
Oysa her güzel şeyin kötü sonları da varmış bunu anladım. Artık lise bitmiş üniversite bitememiş falan derken çalışmam gerektiğe karar verdim. Kendimi işe yaramaz bir insan olarak görmekten bıkmıştım. Koyuldum iş aramaya. İlk girdiğim fabrikada ise işe başladım. Eve ne çok uzak ne de çok yakın yürüme bile gidilir ama uzun sürüyor. Bisikletle de gitsem otobüsle de gitsem aynı zamanda varıyorum iş yerine. Bisikleti tercih ettim. Bir akrabamdan aldım bisikletini. Bir buçuk ayımın son günü. 2013'ün Eylül ayında. Doğum günümden tam beş gün sonra. İşe gitmek için bisikleti çıkardım ve yola koyuldum. iki dakikalık bir mesafem vardı iş yerine bende zaten normal seyrimde ilerliyordum. Yürüme hızından biraz daha hızlı sadece. "Yolda" yürüyen bir adamın yanından geçerken "dirseğini ani bir şekilde açması ile direksiyona değmesi benim dengemi kaybedip düşmeme sebep oldu. Bu güne kadar bisikletten düşmeyen ben kaval kemiğimi parçaladım. Ambulans, hastane, ameliyat zor ve ağrılı süreçti.<br />
<br />
Bu çekmiş olduğum ağrılara rağmen ne zaman bisiklet görsem hemen binmek isterim. Dün yeğenim bizdeydi bisikletiyle gelmiş. İndim aşağıya bir kaç tur attım sonra tekrar geri çıktım.. :) Düştüğüm bisiklette başkasınındı sağında solunda bir şey göremedim onu teslim ettim. Peki benim kendi bisikletlerime ne oldu? Küçük olanı hatırlamıyorum. Anneme sordum o da hatırlamıyor. Ama lisede kullandığım bisikletin sonu hazindi.<br />
<br />
Bisiklet beni çok yolda bırakmıştı. Bir gün yine aynı şekilde ama daha farklı zincir dağıldı. Eve de az kalmıştı ama boşken bile bir adım atacak dermanım yokken bir de bisiklet vardı. Eski bir evin garaj niyetine yapılmış ama zemini toprak kaplanmış olan bir bölümü vardı. Oranın içine kenara doğru dayadım. Dışarıdan baktığımda hiç bir şey belli olmuyordu. Görev tamamdı. Ertesi gün geri gittiğimde bisiklet yerinde yoktu. Alan her kimse Allah razı olsun dedim. :)<br />
<br />
Böyle ilginç ve garip olmayan bir hikayemi sizlerle paylaşmak istedim. Neden yaptım diye soracak olursak bir dostuma verdiğim söz diyeyim. Unuttuğum bir çok hadise var bu hikayeye yer veremediğim. Pek bir olaylar olaylar zincirine varamasak da yaklaştık sanırım. Hepinize keyifli günler diliyorum...Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com31tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-72419306951661380262016-11-06T12:20:00.000+03:002016-11-06T12:20:35.387+03:00Bu Kan Var Oldukça Hep Akacak<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Sinirlerim alt üst oldu son zamanlar.</div>
<div style="text-align: center;">
Akıllıyım diye geçinen şaklabanlar.</div>
<div style="text-align: center;">
Nedense hep onlar kandırılırlar.</div>
<div style="text-align: center;">
Oysa bile bile yapılan haksızlıklar.</div>
<div style="text-align: center;">
<br />
<a name='more'></a></div>
<div style="text-align: center;">
İnsanlar görmez, kimisi onlara tapar.</div>
<div style="text-align: center;">
Oysa meydanlarda hep onlar susar.</div>
<div style="text-align: center;">
Konuşulanlar, konuşanları dışlar.</div>
<div style="text-align: center;">
Bunun adını demokrasi koyarlar.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Ölüyor lan ihanetten insanlar.</div>
<div style="text-align: center;">
İşine geldiği gibi konuşanlar</div>
<div style="text-align: center;">
Birde açlıktan ölen insanlar.</div>
<div style="text-align: center;">
Görmemezlikten gelen liderler.<br />
<br />
<br />
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/g3faqgVI4zo/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/g3faqgVI4zo?feature=player_embedded" width="320"></iframe></div>
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-23621693201787716162016-11-05T11:49:00.002+03:002016-11-06T01:26:33.011+03:00Bulutların Üstündeki Karanlık - 1. Bölüm - Sabaha Karşı Israrla Çalan Telefon<a href="http://yalnizlikmeydani.blogspot.com/2016/10/bulutlarn-ustundeki-karanlk-on-soz.html" target="_blank">Bulutların Üstündeki Karanlık - Ön söz - Başlangıç</a><br />
<br />
<br />
Ali çocukluğunu yaşadığı evin bahçesinde oturmuş huzuru içinde hissediyor. Çamların altındaki küçük bir çardakta çayını içip kuşların birbiri ile tartışmalarını dinliyor. Havayı içine çekiyor sonra bir yudum çay. Ali huzurun içinde mutluluğuna mutluluk katarken hava kararıyor aniden. Gök gürültüsü ile yerinden fırlıyor. O sırada kulağına bir melodi takılıyor. Telefon diye geçiriyor içinden ve şiddetli bir gürültü ile gözlerini gerçek dünyaya çeviriyor.<br />
<div>
<br />
<a name='more'></a><br /></div>
<div>
Telefon melodisi can sıkıcı bir şekilde çalmaya devam ederken Ali hala gördüğü rüyanın etkisinde huzur ile iç daralmasını aynı anda yaşıyor. Telefonu eline alıp açıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
-Efendim Kaptan.</div>
<div>
-Kusura bakma abi acil olmasa bu saatte aramazdım.</div>
<div>
-Kusura baktım zaten ama ne oldu söyle.</div>
<div>
-Ceset ihbarı geldi abi 2 saat önce. </div>
<div>
-Boktan bir gece desene sen şuna.</div>
<div>
-Acil gelmen lazım.</div>
<div>
-Adresi mesajla at çıkıyorum hemen.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aslında hiç gitmek istemiyordu. Son görevinde oldukça yorulmuş ve bitkindi.<br />
<br />
-Tamam abi attım say.<br />
<br />
Zar zor yataktan kalkarak üstünü değiştirdi. Evden çıkıp sokağa park ettiği arabasına binip marşa bastı. Sonra telefonu eline aldı gelecek olan adresi bekledi. Daha atmamıştı yaklaşık beş dakikadır bekliyordu. Küfür etmek için telefon da tam Kaptan'ı ararken mesaj geldi. Gaza basıp yola koyulan Ali rüyasını hatırlıyor iç çekiyordu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGEaHjMg64Wj9uIpVZHDuEkQPhv7MTknzPF7xMVtExBIb9dFMD_TSCMTFZLzCMp_M__I-AEOy9wZOYzbGXoeEpsrRflhoHSz3WvPRtLtUaMotF4qNaDI__agx1zvpu5bVuO1_fpWx3eQw/s1600/crime-scene-30112_1280.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="301" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGEaHjMg64Wj9uIpVZHDuEkQPhv7MTknzPF7xMVtExBIb9dFMD_TSCMTFZLzCMp_M__I-AEOy9wZOYzbGXoeEpsrRflhoHSz3WvPRtLtUaMotF4qNaDI__agx1zvpu5bVuO1_fpWx3eQw/s400/crime-scene-30112_1280.png" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Bir saat süren bir yolun ardından sonunda olay yerine vardı Ali.<br />
<br />
-Selam, kolay gelsin.<br />
-Hoşgeldin abi. dedi Kaptan.<br />
<br />
Diğerleri hiç cevap bile vermeden işlerini yapıyordu.<br />
<br />
-Ceset nerede?<br />
-Gel abi beni takip et.<br />
<br />
Cesetin yanına doğru giderken aklı hala o rüyadaydı. Cesetin yanına ulaştıklarında Ali etrafa bir bakış attı ve yanına çömeldi. Kendi gözlerini cesetin gözleriyle aynı hizaya getirerek öylece kalakaldı. Bir kaç kişi onu izliyor geri kalanları ise oradan uzaklaşıyorlardı.<br />
<br />
Yolda yürüyordu. Sonra bir göz gördü başka hiç bir şey yoktu. Sadece bir göz sonra kanlar. Kana bulanmış eller gördü ve tekrar o tek gözü gördü. Bir anda ayağa kalkan ali<br />
<br />
-KAPTAN<br />
-Efendim?<br />
-Sorun büyük<br />
-Hayırdır abi?<br />
-Geri gelmiş.<br />
-Kim?<br />
-O<br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>(Eleştirilerinizi ve beğenilerinizi yorum olarak yazarsanız ilerleyen bölümlerde daha güzel bir şekilde yazabilirim.. :D "Eleştiriden kaçmayın..")</b><br />
<br /></div>
Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-3541046221076584870.post-56432786843925023582016-11-04T23:38:00.002+03:002016-11-04T23:38:27.761+03:00Zifiri Bir Gecede<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixPdRwkEAQZKWD0FKCNKM4ZwUglQkGBWpfPv46R_wEzla1CR5ef0S8fCMMaNmQNXSiYDXCawOupwgg-rJEToBzsmmIJV8BQuZ2dPDDw6DFOR68vwS6OGOGM-TWAXTx5ZoTcUl4ufhoxqE/s1600/kilimanjaro-1536827_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixPdRwkEAQZKWD0FKCNKM4ZwUglQkGBWpfPv46R_wEzla1CR5ef0S8fCMMaNmQNXSiYDXCawOupwgg-rJEToBzsmmIJV8BQuZ2dPDDw6DFOR68vwS6OGOGM-TWAXTx5ZoTcUl4ufhoxqE/s400/kilimanjaro-1536827_1920.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Zifiri gecemin yıldızları aydınlatıyor gecemi.</div>
<div style="text-align: center;">
Bir çınar ağacının altına eski bir kilim.</div>
<div style="text-align: center;">
Sis var inat eder gibi o gece.</div>
<div style="text-align: center;">
Muhabbet değiştiriyor haylaz.</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<a name='more'></a><br /><br />
<div style="text-align: center;">
Müzik eşlik ediyor "Şimdi Uzaklardasın" diye</div>
<div style="text-align: center;">
Geçmişe bir göz atıyor dostlar ve iç çekmeler.</div>
<div style="text-align: center;">
Çay ile yapılan muhabbetlerde güneşin günaydın demesi gibi</div>
<div style="text-align: center;">
Ay gider karanlığını alıp, güneş gelir aydınlığı ile.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Gündüzü de farksız bazı insanların.</div>
<div style="text-align: center;">
Gece gibi siyah ve zifiri.</div>
<div style="text-align: center;">
Sis var gözlerinin önünde.</div>
<div style="text-align: center;">
Güneşin güzelliğine engel.</div>
<div style="text-align: center;">
Güzellikleri görmeye engel.</div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<b>(Yazdan kalma bir sabahlama gecesi.) </b>Uğur Kayahttp://www.blogger.com/profile/16263198208024443687noreply@blogger.com6